Asaf Bin Berhia - Yeni Dünya Düzeni

GİRİŞ

      Allah(cc) hz Süleyman'a büyük bir mülk vermiş, cinleri, şeytanları ve onların dalgıç olanlarını,rüzgarı ve hayvanları ona hizmetçi kılmıştı. Yakup (as) İsrail demektir. İsrail oğulları da hz Yakup soyundan gelme anlamındadır.Yahudiler hz Yakupun bir gün tanrı ile güreş yapıp onu yendiğini bu sebeple yeryüzündeki en ayrıcalıklı ırk olduklarını düşünürler.

       İsrail oğulları, tanrının kendilerine vaad edilmiş toprakları hediye ettiğini ,orda büyük bir israil devleti kurmaları gerektiğini,hz süleymanın bu güce kabaladaki büyü ilmi ile sahip olduğunu ve köle olan ırkları yani, diğer insanları bu şekilde köleleştirmeleri gerektiğine inanırlar. Yahudi inancına göre Hiram usta hz Süleymanın baş duvarcısı idi.hz süleymandan sır aldığını bu sırrı mahiyetindeki işçilere kademe kademe verdiğini.fakat 3 isyankar işçinin bu sırrı öğrenmek adına hiram ustayı öldürdüğünü söylerler.Bu inanışa göre bu sır büyü ilmi idi ve sembollerle ifade edilirdi.Hiram usta dul bir kadının oğlu idi o sebepten dolayı masonlar kendilerine dul kadının oğulları derler.yaptıkları çalışmalar ise   efsaneye göre ahir zamanda tekarar çıkacak olan kurtarıcılarının gelmesine zemin hazırlamaktır.Ağlama duvarındaki göz yaşları da çalışmadıkları için dünya egemenliğin ele geçiremedikleri büyük kurtarıcının daha gelmemiş olmasındandır.

    Yukardan da anlaşılacağı üzere hiram usta hz süleymanın çalıştırdığı duvar ustası bina yapımcısı şeytanlardandır.

    İşte masonluk bir yahudi yan kuruluşu olup AMACI: Bütün insanları kendilerine köle yapmak için kurulmuş bir şeytan hizbidir.Bu günkü kudüs te süleyman mabedini yapıp.Büyük israil devletini kurarak Arz-ı mevhud yani vaad edilmiş topraklara yerleşmek.insanları köleleştirmek.

    Ancak bunu nasıl başaracaklardı bütün dünyaya her bi tanesi hükümdar olsa sayıları yetmiyecekti o halde direkt yönetmek yerine büyük israili kurana kadar dolaylı olarak köleleştirerek işe başlamaları lazımdı.ilk yapamaları gereken dağılmış haldeki yahudileri birleştirmekti.Zira Roma imparatorluğu Kudüsü ele geçirmiş , İsraillilerin büyük çoğunluğunu öldürmüş ve sürgüne yollamıştı.İspanya(endülüs)e yerleşen yahudiler ordada boş durmayarak siyasi mekanizmaya sızmaya başlamış bunu farkeden kral Ferdinand tarafından bir kez daha sürgün edilmişlerdi.Bu sürgün sonrası yahudiler birliği Teodor Hertz başkanlığında birinci basel konfrensında şu kararı aldılar.Filistinden toprak isteyecekler ki orası osmanlının elindeydi.50 sene içinde israili 100 sene içerisindede büyük israili kuracakalrdı.ilk aşama Apdülhamittten toprak istemekti.Apdülhamit han'ın şehit kanlarıyla alınan topraklar para ile satılamaz sözünden sonra 3 kola ayrılıp Amsterdam'a İngiltereye ve Amerikaya dağılmışlardır.Amsterdam'a yerleşen yahudiler bu günkü bilenen ilk  kapitalist şehiri kurdular.burda east indian company adlı şirketle hindistana ve uzak doğuya uyuşturucu satıyorlardı.İngiltereye giden grup ise orda kökten dinci olan hristiyan dünyasını ılımlılaştırmak adına protestanlığı icad ettiler.Amerika kıtasına giden püriten yahudileride oranın yerlilerini katlederek zengin kaynakaların sahibi olup bu günkü dünya bankasını imf ye  bu günkü sistemi kurarak  toplumları sömürgeleştirdiler.

Bu imparatorluklarının mühürlerini sembolleştirerek paralarına,şirketlerine sömürgeleştirdikleri ülkelerin meclislerine sanattan spora her alana bastılar.

     Konferansta alınan kararlar gereği insanaları yönetmek için bazı şeylere sahip olmalıydılar.

       Para,bankalar,medya, silah,siyaset ve büyü mekanizmasını ele geçiren bütün dünyayı yönetirdi.

      Bu duvar ustaları yüksek yüksek binalar yapıyorlar,insanların emeklerini sömüyorlar çağdaşlık, insan hakları adına kendi kendilerine ilkeler ve kurallar üretiyorlar, bunları halka, gazete televizyon,siyasi kanunlar ile güzel gösteriyorlar,doğacak nesillere kadar herkesin aklını dahi ipotek altına alıyorlardı.Halkı fakirleştiriyor düşünmelerini engelliyor hatta dini cemaatlerini bile kendilerine uyduruyorlardı.en son olarak kendilerine itaat etmeyen toplulukalra silah gücü ile müdahale edip demokrasi(!) götürüyorlardı.işte herkezi dolaylı olarak kendilerine taptırıyorlar zenginliklerine zenginlik güçlerine güç katarken tevrat hükmünce sömürdükleri kavimlere acımak bir yana, ibadet ettiklerini düşünüyorlardı.

       Aç bırakılan bir toplum midesini düşünmekten başka şeylere kafa yormaz hükmünce,halklar cahilleştiriliyor,fakirleştiriliyor,dindar ülkelerin halklarına siyasete karışmayın diyerek siyasi mekanizmayı ele geçiriyor, koydukları kurallar kadar dine müsade ediyolardı.
      İnsanlar asırlardan beri şeytanın mahiyetini ve insan üzerindeki etkilerini sorgulamışlardır.Yukarıda da belirtildiği gibi, yahudilerin ve masonların hiram usta dediği şahıs bizzat şeytandır.
     İşte kuran da anlatılan şeytan ve insan arasındaki savaş,asıl itibarı ile devlet düzenleri ve siyasi iktidarlar arasında geçmektedir.Her fırsatta Allahın dinini yeryüzüne hakim kılmak için uğraşan hakiki müslümanlarla,sağcılık, solculuk kapitalizim sosyalizm gibi şeytan icadı görüşler arkasında giden kendisini müslüman sanarken hiram üstanın kuları olmuş nasipsizler arasında.